Posts Tagged ‘ntvbilim haziran sayısı’

Intel’in Gelecek Tahminleri

Haziran 4, 2009

Bilgi teknolojileri(IT) sektörünün belki de en önemli özelliği, diğer tüm sektörlerden çok daha hızlı bir şekilde gelişmesidir. Çoğu zaman, bir gelişmeden yeni haberimiz olurken, bir yenisi, daha iyisi çıkmış olur.  Bu üretim yarışı içerisinde sağlam bir yer etmiş şirketlerden birisi  de Intel, önümüzdeki on yıl içinde bilgi teknolojileri sektöründe varılacak noktanın resmini çizmek adına on kehanette bulundu. İşte bunlar;

  1. Taşınabilir aygıtların pil ömrü en az on kat artacak.
  2. Silikon-foton teknolojisi ile veri aktarımı hızlı ve güvenli olacak
  3. Görsel hesaplamalarda gerçeklik artacak.
  4. Sanal bellek sayesinde daha gerçekçi görüntüler üretilebilecek.
  5. Kötü amaçlı yazılımlar tarihe karışacak.
  6. Kişisel internet aygıtların yaşamın her yerine girecek.
  7. Etkilerşimli donanımlar sayesinde paylaşımlı bilişim gercek olacak. 
  8. Yeni nesil televizyonlar sınır tanımayacak.
  9. 3D dünyalar birbirine kusursuz derecede bağlanacak.
  10. Spektrum kullanımında devrim gerçeklesecek. 

Yılan Robot

Haziran 3, 2009

Virginia Ünivesitesi’nde geliştirilen robot, tehlikeli işleri insanlardan devralmak için tasarlanmış. Gökdelenlerde denetim gibi mesala. HyDRAS-Ascent 2, bir boruya tırmanıp 90 derece hareketli eklemlerini sırasıyla dödürerek tırmanabiliyor. Modüller, yüksek sürtünme katsayılı kauçukla kaplı. İlerde algılayıcılar, kamera ve alet kullanan bir kolla donatılacak. Ancak şimdiden Güney Kore’deki bir teknoloji fuarında büyük ödülü almış.

Ve burada da sanırım daha onceki prototiplerine ait bir video var….

Katil Virüs: Domuz Gribi

Haziran 3, 2009

Yaz geldi domuz gribi gitti sanılıyor. Gitmedi. Bu sinsi virüs evrim geçirip yaşıyor. Daha da öldürücü bir virüs olmasından korkuluyor ve bu ihtimal malesef var! Dünya nüfusunun üçtebirini etkileyecek yeni bir pandemiyle başetmek zorunda kalabiliriz.

domuz-gribi-avrupa-katil-virüs-türkiye

Korkulan olmadı; ortaya çıktıgı Meksika’ da hemen can alan ve kısa sürede bütün dünyaya yayılan domuz gribinin o kadar da öldürücü olmadıgı ortaya anlaşıldı, mevcut antiviral ilaçların hastalığı tedavi edebildiği görüldü. Ve iyi haber: yaz geldi grip virüsünün sevmediği bir ortam. Dolayısıyla bir pandemi(dünya çapında bir salgın) tehditini atlattık!

Peki tehlike gercekten gecti mi acaba? Pek değil; hatta hiç değil…

Dünya şu anda başka pandemilerden müzdarip zaten: AIDS, tüberkuloz, sıtma… Bunlarla karşılastırıldıgında grip pek hafif görünüyor, fakat asıl fark, gribin çok kolay kapılabilir olması. Hapşırırken elini ağzıyla kapatan birinin sonra biriyle tokalasması yeter mesala. Mevsimsel gripten biliyoruz bunu. Mevsimsel griple ilgili gözardı ettigimiz, küçümsediğimiz şey ise şu: Mevsimsel gribi yayan “alelade” virüs, aslında, aynı kalmıyor; bir kıştan öbürüne minkte olsa değişiklikler geçiriyor. Grip virüsü şaşırılacak derecede mutasyon geçirebilme yetenegine sahip. Bu kadar grip aşısına ragmen, örnegin ABD’de her yıl 30 bin kişi gripten ölüyor(ilk 10 ölüm sebebi arasında); fakir Afrika ülkelerinde bu sayının daha fazla olabileceğini varsaymak çok da zor olmasa gerek.  Bu küçük değişimlerin yanısıra, grip virüsü 30-40 yılda bir büyük mutasyon geçiriyor ve tanımadıgımız bir virüs olarak karsımıza cıkar; dolayısıyla baya bir ölümcül olabiliyor. Örnegin; 1968′ deki son pandemide 1 milyon kişi ölmiştü. Uluslararası sağlık otoriteleri ve gelişmiş ülkeler bu yüzden dünya çapında bir garip salgınından korkuyor yıllardır ve hazırlıksız yakalanmamak için tedbirler alıyorlar ve arıyorlar.

Şimdi, ilk kez 1931’de tespit edilen domuz gribi virüsüne(H1N1) geri dönersek, az önce bıraktıgımız şekilde bulamayacagımıza emin olun. Mevsimsel grip virüsü gibi o da değişiyor. Nitekim salgın başladıktan kısa bir süre sonra da değiştiği tespit edildi; A(H1N1) oldu. Dolayısıyla yine değişebilir. Dünya Saglık Örgütü’nün (WTO) pandemi alarmını 5. seviyeye(toplamda 6 tane zaten) cıkarması da bundan. 1918-1919 ispanyol gribi de başlangıcta hafifti; ama virüs birkaç ay içinde ölümcül bir hale geldi ve dünya çapında 50 ila 100 milyon inanı öldürdü.

İşin kısası su an itibari ile sakin gibi görülen domuz gribinin durum itibari ile hala potansiyelini söylebiliriz. Her grip virüsünde oldugu gibi mutasyon geçirebilir ve ölümcül bir şekilde karsımıza cıkabilir tıpkı geçmişteki örneklerinde oldugu gibi…

Ntv Bilim Dergisi Haziran Sayısı

Haziran 3, 2009

Ntv Bilim Dergisinde Bu Ay: Haziran Sayısında Neler Var?

Bu sayının kapak konusu;
Katil Virüs Pusuda…

İçindeki Diger Konularda Sırasıyla;

Not: Eger bu konulardan merak ettiginiz veya hemen nasıl okuyabilirim dedğiniz varda buraya bir yorum bırakmanız ve konunun adını belirtmeniz yeterli, ayrıca sağ üst köseden mail listemize kayıt olarak düzenli olarak yazıları takip edebilirsiniz.

Omega-3 Nedir, Ne İşe Yarar?

Haziran 2, 2009

Hem Omega-3 hem Omega-6 besinlerle birlikte alınması gereken normal gelişimi destekleyen yağ asitleridir.  Omega-6 cilt ve bobrekler için daha yararlıyken, omega 3’ün esas etkisi sinir sistemi ve dolasım sistemi üzerinedir. 

Omega-6’nın vucutta omega-3 sentezini yavaslattığı ve metabolizma ürünlerinin fazlasının da zararlı olabildiği biliniyor. Bu nedenle diyetisyenler, daha cok omega-3 tüketimine agırlık verilmesini öneriyorlar. 

Omega-3 yağ asitlerinin çok sayıda tipi vardır. DHA ve EPA omega-3 asitleri, kalp rahatsızlıklarını önleyici etkisi bilinen en önemli ikisidir. Bunun dısında, kan basıncını düşürücü, damar saglıgını iyileştirici, kandaki pıhtılasmaları çözücü, yangı (inflamasyon) giderici ve kan dolaşımını hızlandırıcı etkileri de görülüyor. Depresyon ve anksiyete gibi zihinsel hastalıkların tedavisinde de destekleyici özellik taşıyan omega-3 yağ asitlerinin prostat kanserinde tümör gelişimini yavaşlatıcı etkisi de gösterilmiş durumdadır.

Som balığı, ringa, uskumru, sardalye ve hamsi gibi soğuk sularda yaşayan yağlı balıklarda bol miktarda omega-3 bulunuyor. Bu balıklar, omega-3 bileşenlerini yedikleri alglerden alıyorlar. Dolayısıyla, bu alglerin tüketimi de omega-3 almak için yeterli. Ancak tavuk yumurtası, süt, peynir, ceviz, çilek, brokoli, semizotu gibi besinlerle de omega-3 bulunuyor.